Osmanlı ve Türk Mutfağı Lezzetleri

Aşure, her sene zamanının gelmesini hevesle beklediğimiz, dillere destan olmuş ve hatta efsanelere konu olmuş güzide bir tatlı. Her insan birbirinden nasıl farklıysa, her hanede pişen aşurenin tadı da o kadar farklı olur. Kimisi içine fındık koyar, kimisi fasulyesini çok sever, kimisi daha beyazı makbuldür der, kimisi rengini daha kavruk sever. Hatta bazı yörelerde aşure tuzlu olarak bile yapılır. Nasıl yapılırsa yapılsın aşure; eldekiyle yetinmenin, eldekini çoğaltmanın ve paylaşmanın tatlısıdır. Aşure pişerse dağıtılır, dağıtıldıkça lezzetlenir ve paylaştıkça sanki daha da tatlanır. Haydi gel, sen lezzetli bir aşure yapmadan önce bu harika tatlının hikayesine birlikte göz atalım şefim.

Baklava, Türk Mutfağı’nın en çok bilinen ve en nadide tatlılarından biri. Baklavayı her usta iyi yapamaz, hatta her şef yapmaya cesaret edemez. Ustalık ve tecrübe gerektiren, hamurun şerbetle adeta dansıdır baklava. Baklava, ustalığın yanı sıra emek ister. Gerçekten hakkı verilerek hazırlanmış bir baklavada ustanın alın teri, zamanı ve özeni gizlidir. Şimdi birlikte senin gibi şefler için gereken tüm detayları gözden geçirelim ve nefis bir baklavanın sırlarına bakalım.

İslam alemi için senenin en önemli ayı olan, 11 ayın sultanı Ramazan, aynı zamanda Müslüman ülkeler için gastronomik açıdan da bir zirvedir. Özellikle iftar sofralarında dostlarıyla ve ailesiyle bir arada olmak isteyenler, restoranları daha çok tercih eder. Ramazan ayının gereği uzun saatler boyunca aç kalan mideler, leziz bir yemek yemek ve üstüne damak çatlatan bir tatlıyla kapanış yapmak ister. Bu noktada şeflere düşen en önemli görev, bu ayda hangi tatlıların menüye eklenmesi gerektiğine karar vermek. Bizden söylemesi; uzun saatler boyunca boş kalan midelere sütlü tatlılar çok daha uygun olur şefim. Mideye ağırlık yapmayacak ancak tadı da damakta kalacak lezzetler sunulması çok önemlidir. İşte Ramazan’da yapılabilecek sütlü tatlı seçenekleri...

Yaklaşık 700 sene boyunca dünya coğrafyasının oldukça büyük bir kısmını egemenliği altına almış devasa bir imparatorluk olan Osmanlı İmparatorluğu’nun, kendisi gibi mutfağı da oldukça büyük ve görkemli. Egemenliği altına aldığı topraklarda, o toprakların kültürüne ve gündelik alışkanlıklarına maksimum saygıyı göstermiş bir imparatorluk olan Osmanlı, bu hoşgörüsünün bir neticesi olarak farklı yemek kültürlerini ve damak tatlarını da kendi mutfağında birleştirip harmanlamış ve ortaya eşsiz bir Osmanlı mutfak kültürü çıkmıştır. Osmanlı yemek kültürü o kadar derin ve katmanlıdır ki şefim, kitaplara sığmayacak kadar uzun anlatılabilir. Başlangıç için bizim özetimize bir göz atabilirsin!

İslam alemi için çok önemli olan, 12 ayın sultanı olarak bilinen ramazan ayı aynı zamanda yeme- içme kültürü için de zirvenin yaşandığı bir ay. Oruç tutanların iftar ve sahur zamanlarında restoranlarda yarattığı yoğunluk, eşi benzeri görülmemiş bir keyif de olsa, oruç tutan şefler ve mutfak personeli için ekstradan yorucu olabilecek bir süreç. Bu benzersiz ayı en iyi, verimli ve dinç şekilde geçirebilmen için sana tavsiyelerimiz var şefim. Dilersen tavsiyelerimize kulak verip Ramazan boyunca dinç kalabilirsin!

Yeme & içme kültürü başlı başına bir deryadır. Her ülkenin, her şehrin hatta her küçük bölgenin kendine has, eskiden gelen, coğrafi konumu nedeniyle öne çıkmış pek çok özel yemeği vardır. Ancak bazı şehirler diğerlerine göre gastronomik bakımdan öne çıkar. Tam bu noktada, gastronomi şehri ne demek dediğini duyar gibiyiz şefim. Bildiğin gibi, zengin mutfak kültürlerinin sunduğu yemekler tüm dünyaya mal olur. İşte bu lezzetleri tadabileceğin kentlere gastronomi şehirleri adı verilir. Gastronomi şehri ne demek sorusuna daha net bir yanıt almak istiyorsan şöyle özetleyelim; bir yerin gastronomi şehri olabilmesi için tarih boyu süregelen bir yemek birikimine sahip olması, kendine has malzemeleri ve pişirme teknikleri sunması, sürdürülebilir yerel ürünlere sahip olması ve yeme içme temalı etkinlikler düzenlemesi gerekir. Bu noktadan hareketle; gastronomi hangi şehirlerde var ve hangi şehirler bu özelliği ile hem yerel hem de uluslararası turist çekiyor bilmek ister misin? O halde Türkiye’nin 5 gastronomi şehrini listeleyelim…

İç Anadolu bölgemizin önemli şehirlerinden biri olan Kayseri, nesiller boyunca farklı uygarlıkları ağırlamış bir coğrafya. Bu nedenle mutfağı, tıpkı diğer Anadolu şehirlerinde olduğu gibi son derece zengin olan Kayseri yemek kültürü, yöresel mutfak konusuna ilgi duyan şeflerin de dikkatinden kaçmayan pek çok özel tada sahip. İlk etapta aklına pastırma, sucuk veya mantı gelmiş olsa da kadim malzemelerle hazırlanan eski reçeteler, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bu değerli kenti yeme içme turizmi bakımından da değerli kılıyor. Peki, Kayseri ünlü yemekleri nelerdir? Gel, kökeni Hitit mutfağına kadar uzanan bu köklü mutfağı birlikte keşfedelim şefim…