Julia Child
Dünyanın en iyi aşçısı dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Julia Child, 1960 ile 1970’li yıllarda televizyonlarda Fransız mutfağını Amerikan halkına tanıtan şef olarak tanınıyor. 1960 yılında Time dergisine kapak olan Julia Child, 'Fransız Yemek Pişirme Sanatında Ustalaşmak - Mastering The Art of French Cooking' adlı kitabıyla tüm dünyada tanındı. Child’ın hayat hikâyesi gişe rekorları kıran 'Julie & Julia' isimli filme de konu oldu, Child'ı bu filmde Meryl Streep canlandırdı. Tamamen tesadüf eseri aşçı olan Child, eşine daha güzel yemekler yapabilmek için Le Cordon Bleu aşçılık okulu kapısından içeri giriyor ve kendini o kadar çok geliştiriyor ki dünyanın en iyi aşçıları arasına adını yazdırıyor.
1963 yılında başlayan ve uzun yıllar süren televizyon programıyla Amerikan halkının mutfağa bakış açısını da temelli değiştiriyor. İşte sana o zamanlar tamamen erkek hakimiyetinde olan aşçılık sektöründe kadınların da var olabileceğini kanıtlayan Julia Child hakkında ilginç bir bilgi daha; daha önce bir mobilya mağazasında reklam müdürü olarak çalışan ünlü şef, bu işten kovuluyor ve daha sonra CIA adına iki yıl boyunca Malay Yarımadası İstilası’nda önemli belgelerle ilgileniyor. Nereden nereye?
Alain Ducasse
1956 doğumlu Fransız şef Alain Ducasse, günümüzün en ünlü şefleri arasında. Kendine ait restoranlar zinciri ile muhteşem bir servetin sahibi olan Ducasse’nin Jules Verne, Monaco'daki Le Louis XV ve Londra'daki Dorchester isimli restoranları gastronomi sahnesine damga vurdu. Fransa’nın Orthez bölgesinde doğan şef, çocukluğunu bir çiftlikte geçiriyor ve 16 yaşında Bordeaux'da otelcilik okuluna giderek hayatının yönünü değiştiriyor. Okulla eş zamanlı olarak Pavillon Landais isimli restoranda yamaklık yapmaya başlayarak şeflik yolunda ilk adımını atıyor. Mezuniyetin ardından Michel Guerard’ın restoranı Les Prés d'Eugénie'nin de dahil olduğu başarılı Fransız restoranlarında mutfak kariyerini sürdüren ünlü şef, daha sonra ünlü şef Roger Verge’in Moulin de Mougin isimli restoranında çalışmaya başlıyor.
Ducasse, Moulin de Mougin mutfağında kendisini dünyaca ünlü şefler arasına sokan Provence mutfağının inceliklerini öğreniyor. Bundan sonra kariyerini farklı restoranlarda baş aşçı olarak sürdüren Ducasse, 1984'te La Terrasse isimli restoranın mutfağını yönetirken ilk Michelin yıldızını alıyor. O günden bugüne 20'yi aşkın Michelin yıldızı kazanan Ducasse, bugün Tokyo'dan New York'a, Paris'ten Milano'ya dünyanın dört bir yanında lezzet tutkunlarına müthiş deneyimler yaşatan restoranlarıyla dünyaca ünlü şefler arasında listenin ilk sıralarında. Ducasse, geleneksel ve moderni birleştiren sıra dışı lezzet yorumları, doğaya ve insana değer atfeden yaklaşımıyla gastronomi sahnesinin yıldızı olmayı hak ediyor. Sıfırdan zirveye uzanan başarı hikayesiyle de pek çok genç mutfak aşığına hayallerini gerçekleştirme yolunda büyük bir esin kaynağı oluyor.
Jamie Oliver
İngiltere'nin ve dünyanın en ünlü şefleri arasında yer alan Jamie Oliver, kendi adını taşıyan restoranları, televiyon programları ve yemek kitapları sayesinde tanınan bir sima haline geldi. Aşçı olmak için gerekenler listesine yeteneğin yanına sempati, parlak zekâ ve duyarlılığa da ekleyen ünlü şef, İngiltere'deki ve Amerika'daki okullarda hakim olan sağlıksız beslenme alışkanlıklarına karşı başlattığı Feed Me Better isimli kampanyayla da çok ses getirdi. Pratik tarifleriyle bilinen Oliver’ın 2010 yılında yayınlanan Jamie’s 30 Minute Meals adlı kitabı, sadece İngiltere’de bir milyonun üzerinde bir satış yaptı. Televizyon şefi tanımını en iyi karşılayan isimlerden biri olan Jamie Oliver, özellikle BBC’de yayınlanan The Naked Chef programıyla tüm dünyada yankı uyandırıyor.
Londra’da bulunan The River Cafe’de aşçılık kariyerine başlayan şef, daha sonra hazırladığı televizyon programlarıyla adeta bir yıldız gibi parlamaya başlıyor. İlk televizyon programı The Naked Chef’in ardından Jamie's Kitchen programıyla da ününü perçinliyor. Şu an adeta bir mutfak imparatorluğuna sahip olan Jamie Oliver'ın başarı hikayesi, şeflik kariyerinin sadece mutfakla sınırlı olmadığını göstermesi açısından da ilgi çekiyor.
Gordon Ramsay
Mutfakla uzaktan yakından ilgisi olan herkesin tanıdığı bir isim: Gordon Ramsay... İskoçya doğumlu şef ve restoran işletmecisi Ramsay, küçük yaşta ailesiyle birlikte İngiltere'ye taşınıyor ve lise yıllarına kadar kariyer hayallerini başarılı bir futbolcu olmak üzerine kursa da dizindeki sakatlık nedeniyle bu hayalini gerçekleştiremiyor. Otelcilik eğitimi alan Ramsay, mezuniyetinin ardından şef Marco Pierre White'ın Harvey’s ve şef Albert Roux'un La Gavroche isimli restoranlarında mutfak dünyasına adım atıyor. 1990'ların başında Fransa'ya giden Ramsay, Fransız mutfağının efsanevi şefleri Joël Robuchon ve Guy Savoy'un yanında bu mutfağın inceliklerini öğreniyor. 1993'te Londra'ya dönen ve Aubergine isimli restoranın baş aşçısı olan Ramsay, bu restoranda ilk Michelin yıldızlarını kazanıyor. 1998'de ise kendine ait ilk restoran olan Gordon Ramsay ile üç yılda üç Michelin yıldızı kazanarak kariyerinin altın çağını yaşamaya başlıyor. Bundan sonra açtığı Pétrus, Gordon Ramsay at Claridge’s, Savoy Grill gibi restoranlarıyla başarısını perçinliyor ve uluslararası arenada restoran zincirine yeni mekanlar ekliyor.
Ramsay'in tüm dünyada üne kavuşmasını sağlayan ise televizyon programları ve bu programlarda açığa çıkan sıra dışı kişiliği oluyor. Multi milyon dolarlık ciro rakamlarına ulaşan restoranlarında misafirlerini ağırlamaya devam ederken ünlü şef, 2004'te Ramsay’s Kitchen Nightmare isimli program ile ekranla tanışıyor. Hell's Kitchen, Hotel Hell, The F Word gibi televizyon programlarıyla hatırı sayırlı bir hayran kitlesi edinen Ramsay, sert mizacı ve küfürlü konuşmalarıyla nam salıyor. MasterChef ile televizyon kariyerini sürdüren Ramsay, daha çok uzun yıllar gündemden düşecek gibi görünmüyor.
Jiro Ono
Dünyanın yaşayan en iyi suşi ustası olarak tanınan Jiro Ono'nun başarı hikayesi, iyi bir aşçı olmak isteyen tüm adaylara ilham verecek nitelikte. Tokyo'daki üç Michelin yıldızlı Sukiyabashi Jiro isimli efsanevi suşi lokantasının kurucusu olan Ono, 90 yaşını aşmasını rağmen mutfak aşkından asla vazgeçmiyor. Sadece 10 sandalyeli lokantası Hollywood yıldızları, dünya liderleri, ünlü aşçılar tarafından ziyaret edilen Ono'nun yolu herhangi bir aşçılık okulu ile kesişmedi. Ama o hayatını mükemmel suşinin sırlarını bulmaya adadı ve görünen o ki bunu başardı. Japon mutfağına yaptığı katkılar nedeniyle devlet tarafından yaşayan ulusal hazine ilan edilen Ono'nun mutfak hikayesi yedi yaşında, yaşadığı küçük kasabadaki yerel bir lokantada başlıyor.
İki yıl sonra evini ve ailesini geride bırakarak suşide ustalık kazanmak için Tokyo'ya doğru yola koyuluyor. 17 yılın ardından Ono, 1951'de kalifiye bir suşi şefi olmaya hak kazandı. Prestijli suşi lokantalarında uzun yıllar çalıştıktan sonra 1965'te Tokyo'nun Ginza bölgesinde Sukiyabashi Jiro'yu kurdu. Günümüzde dünyanın en ünlü suşi lokantası olan, bir tabak suşinin yüzlerce dolara satıldığı ve rezervasyonların üç ay önceden dolduğu Sukiyabashi Jiro, üç Michelin yıldızına sahip. Mutfağında canla başla çalışmaya devam eden Ono, suşiyi bir sanat seviyesine çıkardı. Ono'nun ilham veren hikayesi 2011'de 'Jiro Dreams of Sushi’ isimli belgesele de konu oldu. Mutfağa gönül veren herkesin izlemesi gereken bir belgesel olan Jiro Dreams of Sushi’yi henüz izleme fırsatı bulamadıysan, hemen izlenecekler listene ekleyerek Jiro Ono'nun ilham veren ve hikayesine sen de ortak olmalısın.
Knorr Pratik Humus Karışımı 3KG
Knorr Pratik Humus'un çok amaçlı kullanımı ile wrap, Quesadilla, salata gibi farklı yemek çeşitlerini zenginleştirir.
Daha Fazlasını Görüntüle